Ana içeriğe atla

Kore'de Eğitim, İngilizce ve çocuklar

Önceki girişlerde de sözünü ettiğim gibi Kore'de eğitim oldukça önemsenen bir konu. Çocuklar daha doğmadan çeşitli eğitimlere başlanıyor. Fazla ilerlemeden birşeyin altını çizmek istiyorum. Ben buradaki deneyimlerimi aktarıyorum, gördüğüm ve konuştuğum şeyler, dolayısıyla da benim yorumladığım, çıkarımlarda bulunduğum şeyler, bir başkası aynı konular üstüne farklı çıkarımlarda bulunabilir. Bu blog benim gördüğüm Kore'yi anlatıyor.

Evet, ilerlemeye devam edelim konumuzda. Benim burada ingilizce eğitimine destek olduğum 8 yaşında Kore'li bir öğrencim, kardeşim, minik arkadaşım var. İsmi Ute (우태). Kardesi ise Myeonggyun (명균) o da 5 yaşında. Yaş konusuyla ilgili olarak da burada doğan çocuk 1 yaşında kabul ediliyor. Yeni yıla girdikten sonra da bir yaş artıyor. Eğer Aralık başında doğduysanız 1 yaşında olmuş oluyor, Ocak 1 itibariyle de 2 yaşında oluyorsunuz. Ben artık Kore'de yaşımı önemsemiyorum, çünkü katlaya katlaya gidiyor, ayrıca önüne geçilmesi de imkansız yaş almanın...yine dağılıyorum, konuya geri dönelim.

Ute'nin annesiyle yaptığımız bir konuşmada ingilizce eğitiminin Türkiye'de nasıl olduğundan bahsettik. Okullarda ingilizce eğitiminin nasıl ilerlediğinden, okul öncesinde eğitimin nasıl olduğundan... Bana dediki "biz çocuk ana karnındayken ingilizce dinletmeye başlıyoruz." Ben güldüm tabii şaka sanarak, ama "gerçek diyorum" deyince gülüşüm şaşkınlığa çevrildi, "yok canım" misali... Okuma yazmaya ise konuşmaya başladıktan sonra başlıyorlar, yani çocuk 4 yaşında okuma yazma biliyor oluyor. Çok şaşırmıştım ben Ute'nin kardeşi Myonggyun'u eline kitap almış okur gördüğümde. Ute ise İngilizcenin yanı sıra Çince de öğreniyor. Kore'de İngilizce eğitimi genellikle Kore devletinin ana dili İngilizce olan ülkelerden gelen kişiler tarafından veriliyor. Ayrıca özel eğitim kurumları da aynı şekilde yine ana dili İngilizce olanları istihdam ediyor ve çeşitli kurslar düzenliyorlar. Yani İngilizce çok önemli bu ülkede. Benim kendi sorum ise, bu dil bu kadar önemsenirken neden hala iyi konuşamıyorlar? Elbette istisnalar kaideyi bozmaz diyorum...

Degu'da iken, bulunduğumuz üniversitenin yurdunda kalırken yabancılar şunu farketmiş ve çok şaşırmıştırk. Bizim yurdun adı "Keli House" ve İngilizce konuşmak şarttı. Biz Koreceyi daha yeni öğrenmeye başlamıştık ve sürekli İngilizce konuşuyorduk doğal olarak. Koreli öğrenciler okuldaki derslerini bitirdikten sonra yurttaki derslerine başlıyorlardı, bu dersler 22:00 veya 23:00'e kadar sürüyordu. Her gün değildi ama haftada 3 veya 4 gün kesin oluyordu. Kendimi düşünüyorum da bütün dönem boyunca böyle bir düzende çalışmam mümkün olur muydu diye... Ben arkadaşlarıyla çay-kahve-bira-rakı bişeyler içmeyi seven biriydim ve hala da öyleyim.

İşte Kore'de okuma yazma yaşının 4 (bizim için) yaşında başlaması hiç de şaşılacak birşey değil. Her Pazar günü Ute ve ailesiyle kütüphaneye gidiyoruz ve Ute ile ben İngilizce kitap okuyoruz. Kütüphanenin otoparkı dolu, bazen park etmek için yer bulunamıyor. Kütüphane dolu, minik minik çocuklar ellerinde kitaplar okuyorlar ebeveynleriyle birlikte. Bir bakmışsın annesi okuyor, bir bakmışsın babası, bir bakmışsın çocuk annesiyle babasına okuyor. Süper! Çok takdir ediyorum bu insanları. Bahar-yaz aylarındaysa, 1-2 saat kitap okuduktan sonra ailece kütüphanenin yakınında olan parka gidip piknik yapıp, çocuklar bisiklet-kaykay-paten çeşitli aktivitelerde bulunabiliyorlar.

Güzel, değil mi?!!!

Yorumlar

yurtdışı eğitim dedi ki…
teşekkürler paylaşım için emeğinize sağlık
Adsız dedi ki…
En çokta bu yönlerini takdir ediyorum

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kore'de Ingilizce "takıntısı"

Bu aralar sık sık resmi işler peşinde koşturmam gerekti, dolayısıyla resmi ofislere giriş ve çıkışlarım oldu bolca. Aslında buraya ilk geldiğimden beri farkettiğim bir durumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Kore'de İngilizce öğrenimi ve Korece olmayan, Batıdan gelen herşeyin İngilizce olarak algılanması. Kore'de İngilizceyi düzgün konuşuyorsanız size hemen şu soruyu soruyorlar: "Siz Türkiye'de İngilizce konuşuyorsunuz öyle değil mi?" yada Türkçenin varlığını biliyorsa "Siz Türkçenin dışında İngilizce de konuşuyorsunuz Türkiye'de öyle değil mi?" Bu sadece Türklere sorulan bir soru değil, Polonyalı, Hollandalı, Finlandiyalı vb. arkadaşlarımın hepsinin karşılaştığı bir soru. Evet, biz kendi dilimizde konuşmuyoruz, öyle oturup İngilizce konuşuyoruz, Kürtçe konuşuyoruz... Yani Türkiye gerçeğinden o kadar uzak ki bu sorular, ironik geliyor insana bu sorular. "Abi bizim ülkemizde çeşit çeşit insan var ve biz onların kendi ana dillerinde konuşmalarına bi

Norebang nedir?

Norebang dünyada daha çok karaoke adıyla bilinen sosyal etkinliğin Korece karşılığıdır. Bang Korecede oda anlamına geliyor, nore ise şarkı, dolayısıyla Türkçe karşılığı şarkı odası oluyor. Bu yerler sabahın erken saatlerine kadar açık. Diyelim yurtta kalıyorsunuz, arkadaşlarınızla dışarıda zaman geçirdiniz ve yurdun son giriş saatini kaçırdınız (!) yada kaçırmış gibi yaptınız çünkü zaman öyle güzel geçiyordu ki ya yurdun son giriş saatini yada arkadaşlarınızla eğlenmeye devam etme şansını kaçıracaktınız. Hayat tercihlerden oluşuyor. Fakat hava da soğuk ve dışarıda zaman geçirmek istemiyorsunuz, e gece geç de oldu, öyleyse norebanga gidelim, hem eğleniriz, hem sıcak yer, hem de ucuz... Sabah yurt erken saatlerde açılıyor, açılınca yurda gider doğru düzgün dinleniriz diye düşünülebilinir, bu kısmı sadece hafta sonları için öneriyorum. Evde kalanlar için zaten böyle bir sorun yok! Norebang'ta bir kitap var, şarkı listesinden oluşuyor. Bu kitapta bulunan şarkıların kodları var ve makın

Güney Kore'de Burslu Eğitim -1-

Öncelikle bir başka ülkede eğitim görmenin zor olduğu kadar güzel yanları da var. Zor yanlarının içinde bambaşka bir kültürün içinde olmanız ve başınızın çaresine yine kendi başınıza bakmanız... Bunlardan önce elbette o ülkede olmanız gerek... Bunun için de başvuru yapmanız gerekli evrakları eksiksiz bir şekilde hazırlamış olmanız vb. Güney Kore'de, G. Kore devleti bursu ile eğitim için (lisans veya yüksek lisans-Master veya Doktora-)öncelikle G. Kore elçiliğine gidip başvuru evraklarını almanız gerekli. İstanbul'da bulunan konsolosluktan da bu bilgileri edinebilirsiniz fakat, birkaç arkadaşımın yaşadığı deneyim üzerine Ankara'daki elçiliğin daha bilgili ve içerikli destekte bulunduğu kanısına vardık, sanırım elçilik bu konuda daha tecrübeli. Türkiye'den daha önce ve genellikle G. Kore'ye eğitim için gidenlerin çoğu Kore dili ve edebiyatı okuyan öğrenciler iken şimdi diğer bölümlerden de gidenlerin arttığı belirtilmekte. Özellikle Kore eğitime çok destek veriyor ve