Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bugün sarhoş olucam arabayı kullanmaya gelebilir misiniz?-Kore'den ilkler

Yeni yılı arkadaşlarınızla birlikte kutlamak istiyorsunuz... Çok güzel bir plan, arabayla gideceksiniz ama şimdi içki içerseniz geri nasıl döneceksiniz? Arabayı sağlam bir yere bırakmak gerek, sabaha kadar otoparka bırakırsanız çok para ödeyeceksiniz, o zaman arabayı evde bırakmak en güzeli, taksi tutmalı... Taksi için de para lazım, çok tutacak... Böyle sorunlar Kore'de yok. Çünkü toplum buna bir çare bulmuş... siz evinizden arabayla çıkıyorsunuz, bir restoran, bar vb herhangi bir yerde arkadaşlarınızla buluşup içiyor içiyor içiyorsunuz... artık eve gitme saati geldi, herkesin arabası için bir şöför geliyor ve sizi evinize kadar bırakıyor, ardından o şöförü de bu servisi sağlayan firma şöförü alıyor... elinde telsiz, aslında bir nevi taksici ama arabasız... gayet güzel bir servis, arabanızdaki benzin ile arabanızla bir yerden bir yere normalde olduğu gibi gidip geliyorsunuz, sadece bu servis için para ödüyorsunuz... Bu akşam ben bu servisi tekrar canlı canlı yaşayınca buraya yazma

Uyduruktan teyyare uçmuyor! what?

Evet biraz sıkıntılı bir dönemdeyim. Dönemin sonu yaklaşıyor ve umarım ikinci dönem başlamadan buraya daha fazla giriş yapabilirim. Ders çalışmaktan biraz sıkıldığım için ara verip son zamanlarda Kore'de neler olup bitti bunlardan haberdar etmek istiyorum sizi. Bizim yurdun önüne kar yağdı. İlgniç bir şey, çünkü sabah bölüme gitmek için yurttan çıktığımda yurdun önü bembeyaz iken, bölüme doğru ilerlerken ve rakımın da düştüğünü hissederken (sıcaklık artıyordu) karın sadece yurdun oraya yağdığını farkettim. Neyseki odalarımız sıcak, yoksa yurt bölgesi çok soğuk oluyor. Kasımın 11'inde Pepero günü kutlandı. 11.11 olduğu için kutlanıyor ve daha çok sevgililer için. Birbirlerine pepero veriyorlar çiftler bu günde. Pepero, 빼빼로 diye yazılıyor, bir tür çikolatalı çubuk, bisküvimsi birşey. Ben bir ara Hollanda'ya gittim, güzel bir ülke ve aslında oraya dair de paylaşmak istediğim çok şey var. Acaba bu blogu gezip görme üstüne bir bloğa mı çevirsem? Hollanda'da cüzdanımı kaybet

Norebang nedir?

Norebang dünyada daha çok karaoke adıyla bilinen sosyal etkinliğin Korece karşılığıdır. Bang Korecede oda anlamına geliyor, nore ise şarkı, dolayısıyla Türkçe karşılığı şarkı odası oluyor. Bu yerler sabahın erken saatlerine kadar açık. Diyelim yurtta kalıyorsunuz, arkadaşlarınızla dışarıda zaman geçirdiniz ve yurdun son giriş saatini kaçırdınız (!) yada kaçırmış gibi yaptınız çünkü zaman öyle güzel geçiyordu ki ya yurdun son giriş saatini yada arkadaşlarınızla eğlenmeye devam etme şansını kaçıracaktınız. Hayat tercihlerden oluşuyor. Fakat hava da soğuk ve dışarıda zaman geçirmek istemiyorsunuz, e gece geç de oldu, öyleyse norebanga gidelim, hem eğleniriz, hem sıcak yer, hem de ucuz... Sabah yurt erken saatlerde açılıyor, açılınca yurda gider doğru düzgün dinleniriz diye düşünülebilinir, bu kısmı sadece hafta sonları için öneriyorum. Evde kalanlar için zaten böyle bir sorun yok! Norebang'ta bir kitap var, şarkı listesinden oluşuyor. Bu kitapta bulunan şarkıların kodları var ve makın

Sonbahar'dan Kış'a Doğru İlerlerken Renkler...

Kore'de Sonbaharda yolda yürürken yüzünüzü yere doğru değil kesinlikle etrafa, renklerin güzelliğine doğru çevirmeniz gerekli. Öyle, çok soğuk rüzgarlar da esmiyor zaten. İşte aşağıdaki videoda renklerin güzelliğine tanık olurken, sonbahardan kışa geçişi, aslında bir gün de herşeyin nasıl da kar altında kaldığını, bir önceki günün sıcaklığını ararken, yine de doğanın değişimine tanık olduğumuz için kendimizi şanslı sayacağımız fotoğraflar göreceksiniz. Umarım beğenirsiniz. Öncelikle bu fotoğraflara yönelik kısa bir tanıtım yapmak istiyorum. Kangwon Üniversitesince Seorak Dağı'na gezi düzenlendi yabancı öğrenciler için. Kangwon Bölgesi ve Seorak Dağı özellikle turizmiyle (yaz, sonbahar, kış, ilkbahar) ünlü. Seorak Dağı'na çıkmadan önce (teleferikle) Dağın eteklerinde bulunan ve Doğu Denizine çok yakın olan bir Buda Tapınağına gittik. Tapınağın ardından göreceğiniz deniz Doğu Denizi ve dalgalar kıyıya oldukça güçlü çarpıyordu gittiğimiz gün. Ardından Seorak Dağı çevresinden f

Persepolis

2007'de gösterıme girmiş ama benim izlemekte gecikmiş olduğum bir film Persepolis. Oğul Rıza Şah dönemi İran'ında (1978) başgösteren olaylar takibinde 1979 İslam Devrimi ve ardından da İslam Cumhurıyetini, küçük bir kız olan Marjane'ın ve idealist ailesinin şahit olduğu olayları anlatıyor. İran üzerine ne düşünüyorsanız, düşüncelerinizi size tekrar sorgulatacak bir film. Animasyon olarak da çok başarılı! Kesinlikle izlenmesi gereken bir film! Avrupa'nın ve Avrupa'lıların, izlerken kendinizin de, insanları ülkelerine göre önyargılarla sınıflandırmalarına da şahit olacağınız bir film. İran'lı bir kız yerine, Avrupa'lı bir kız yapsaydı farklı karşılanacak durum analizleri yapmanıza neden olacak bir film Persepolis. Sanırım, mutlaka izlemenize dair yaptığım vurguyu daha da abartmama gerek yok!Gecikmiş olsanız da izleyin demiş miydim? :)) Yönetmen: Vincent Pronnaud ve Marjane Satrapi Yazar : Marjane Satrapi ve Vincent Paronnaud (senaryo) Tür : Animasyon, Biog

Kore'den haberler

Eylül ayında gerçekleşen festivaller, aktivitler... Kore Neo-Geleneksel Müzik Festivali 2009 http://www.drumfestival.org Zaman: 5Eylül Cumartesi-27 Eylül Pazar Yer: Jeukodang, Deoksugung Sarayı Düzenleyen: Kültür Spor ve Turizm Bakanlığı Seul Perküsyon Festivali 2009 Zaman: 5Eylül Cumartesi-27 Eylül Pazar Yer: Ttukseom Seul Ormanı Özel Etkinlik Bölgesi Düzenleyen: Seul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı 'Eoyenrye' nin reprodüksiyonu: Kral Yeongjo'nun 50. yaşgünü kutlaması, 2009 http://www.chf.or.kr Zaman: Her Pazar 14:00 30 Ağustos-27 Eylül Yer: Myeonjeongjeon, Changgyeonggung

Korece 2

Korece'de bazı harfler yok, bunlardan birkaçı 'f', 'v' ve 'z' harfleri. Dolayısıyla isminiz Filiz ise, Koreliler bunu şöyle yazıp okuyacaklardır. 피리즈(Pilicı) genellikle her kelimenin sonu sesli ile bitiyor. Sessiz harf ile bitenler de var, fakat her harf bu kurala uymuyor. Benim ismimi ilk başlarda Emeki olarak söylerlerken, 'k' harfinin sessiz olarak bitebileceğini öğrenince Emek dedirtmeyi başardım. Yeni tanıştığım insanlara da özellikle adımın Emek (에멕) olduğunu vurguluyorum. Bunun dışında bir de L ve R harfi sorunu var Korecede. Çünkü bu iki harfi temsil eden harf Korecede ㄹ. Bu harf iki sesli harf arasına geliyorsa R olarak, sessiz harften sonra geliyorsa L olarak okunuyor. Örneğin adınız Emrah, üzgünüz isminiz 'Emlahı' oluyor. Yazılışı da şöyle 엠라흐. Eğer bu harf başa geliyorsa kesinlikle L olarak okunuyor. Bizim Meksika'dan bir arkadaşımız var, ismi Ramiro, onun ismi Lamiro, hatta bazen Lamilo olarak bile söylenebiliyor. Ayrıca, il

Her Mevsim Yeni Bir Şarkı

SONBAHAR Kore'ye geçen yıl ilk geldiğimde Eylül sonuydu ve herkesin dilinde Wonder Girls 'Nobody Nobody But You' adlı şarkısı meşhurdu. Yolda yürüyorsunuz, tüm kafe, bar, restoran, norebang (karaoke), disko her yerde bu şarkı çalıyor. Gösteri yapılıyor aynı şekilde dans ediliyor, üniversite kampüsünde bu şarkıyı duyduysanız ve eğer sesin geldiği yerde kalabalık da varsa, emin olun dans ediyorlardır, aynı videodaki gibi. Şimdi bu videoyu izleyelim! İyi eğlenceler! KIŞ Okulumuz bitmişti, dil okulumuz tatile girmişti ve hepimiz çok sıkılıyorduk. Hava soğuk olduğundan ve dışarıda yapacak çok şey bulamadığımızdan, norebanglar bizim için iyi eğlence yerleri olmuştu. Neredeyse haftada iki defa norebanga gidip şarkı söyleyip duruyorduk. Yurtların bulunduğu bölge de sessiz, öğrencilerin çoğu evlerinde, bizim gibi ülkesinden uzakta olan insanlarla bir şekilde çalışması gerektiği için yurtta kalan minik kitlenin bir parçasıydık kış tatili döneminde. Burada kış tatili gerçekten uzuuuun

Güney Kore ulusal markasını yaratıyor!

Güney Kore ulusal kimliğine değer verdiği gibi uluslararası arenadaki imajını da analiz edip kendi ulusal markasını yaratıyor. Kore Başbakanlık Ulusal Marka Oluşturma Kurulu (Korea Presidential Council on Nation Branding) (PCNB) bu konuda oldukça etkin bir şekilde çalışıyor. Bu kurulun çalışma ayaklarından biri de Kore'de eğitim gören öğrencilere yönelik. Bu grubun ismi Dünya Öğrencileri Kore'de (World Students in Korea). Ben de dünyanın çeşitli ülklerinden Kore'ye eğitim için gelen, yaklaşık 50 kişiden oluşan bu grubun içindeyim. İlk kampımızı 23-24 Temmuz 2009'da yapmış olduk. Kore'nin önde gelen demir çelik fabrikası Pohang şehrindeki POSCO (포스고 -Pohang Steel Company), Ulsan şehrinde bulunan Hyundai (현대- Gemi ve araba yapım fabrikaları), Kyung-ju (경주-Türkçe Kyongcu olarak okunuyor) şehrinde bulunan iki Buda tapınağını gezme şansını elde ettik. Öncelikle bu programa dahil olan tüm öğrenciler olarak kendimizi çok şanslı görüyoruz, bir yandan Kore'nin online el

Korece

안녕 하세요! Google translater ile yukarıda yazılan ve daha bir çok cümleyi doğru düzgün Türkçeye çevirebileceğiniz bir dil Korece. İngilizce gibi saçma sapan anlamı çıkarmak için zorlanmak zorunda olmayacağınız bir dil, çünkü dil bilgisi kuralları Türkçe ile çok benzeşiyor. Tabii ki yazıyı gördüğünüzde önce kafanızı hafifçe geri çekip yine hafifçe gerildiğiniz bir dil aynı zamanda. Fakat göründüğü kadar zor değil. Korece bir alfaden oluşuyor. Çince gibi karakterleden değil. Dolayısıyla harfleri öğrendikten sonra doğrudan okumaya da başladığınız bir dil. Bir kaç örnek vermek gerekirse: 아 veya ㅏ A ㄴ N 여 veya ㅕ YO (Buradaki yo'nun o'su o ile a arasinda) ㅇ NG (bu harf kelimenin sonunda ise ng olarak, kelimenin başında ise sessiz harf olup, yanına gelen sesli harfin okunmasını sağlıyor. ㅎ H ㅅ S 에 veya ㅔ E 요 veya ㅛ YO şimdi yukarıdaki ilk cümleyi okuyabilirsiniz aslında. Ben dil eği

Guney Kore'den izlenimler

Güney Kore'den izlenimler by Emek YILMAZ Merhaba! Bu blogta sizlerle, G üney Kore’de geçirdiğim anları ve ilginç bulduğum sosyo-kültürel olaylar, etkinlikler, Kore yemekleri, gelenekleri, Güney Kore’nin komşularıyla olan ilişkileri, gezilecek-ziyaret edilecek yerleri, din ve baska bir çok konu üstüne fikirlerimi, fotoğraflarımı ve videolarımı paylaşacağım. Güney Kore’ye, Kore Hükümeti Burslusu olarak 2008 Eylül ayında geldim. Bu ihtimal ortaya çıktıktan sonra çalışıyor olduğum iş yerindeki arkadaşlarım ve çevremdeki insanların “Kore’ye gidiyorum doktora için” dediğimde ilk açtıkları başlıklardan birkaçı şöyleydi: Aaaa artık sen köpek eti de yersin! Orada köpekleri canice öldürüyorlarmış, ağaçlara asıyorlarmış, Sen şimdi o çubuklarla yemek yiyeceksin, nasıl yiyeceksin? Nasıl alışacaksın o yemeklere?... Ne yapacaksın Kore’de, hadi git Avrupa’ya, ABD’ye, herkes oraya gidiyor, nerden çıkardın Kore’yi... Biz Kore Savaşına katıldık, onlar bizi seviyorlar... (bu düşünce burada da olduk