Ana içeriğe atla

Uyduruktan teyyare uçmuyor! what?

Evet biraz sıkıntılı bir dönemdeyim. Dönemin sonu yaklaşıyor ve umarım ikinci dönem başlamadan buraya daha fazla giriş yapabilirim. Ders çalışmaktan biraz sıkıldığım için ara verip son zamanlarda Kore'de neler olup bitti bunlardan haberdar etmek istiyorum sizi.

Bizim yurdun önüne kar yağdı. İlgniç bir şey, çünkü sabah bölüme gitmek için yurttan çıktığımda yurdun önü bembeyaz iken, bölüme doğru ilerlerken ve rakımın da düştüğünü hissederken (sıcaklık artıyordu) karın sadece yurdun oraya yağdığını farkettim. Neyseki odalarımız sıcak, yoksa yurt bölgesi çok soğuk oluyor.

Kasımın 11'inde Pepero günü kutlandı. 11.11 olduğu için kutlanıyor ve daha çok sevgililer için. Birbirlerine pepero veriyorlar çiftler bu günde. Pepero, 빼빼로 diye yazılıyor, bir tür çikolatalı çubuk, bisküvimsi birşey.



Ben bir ara Hollanda'ya gittim, güzel bir ülke ve aslında oraya dair de paylaşmak istediğim çok şey var. Acaba bu blogu gezip görme üstüne bir bloğa mı çevirsem? Hollanda'da cüzdanımı kaybettim, neyse ki içinde çok bir şey yoktu. Sadece cüzdanı kaybetmek de ilginçti tabii. Kore'ye dair bu konuyla ilgili ilginç bir örnek vermek istiyorum. Paraguay'dan bir arkadaşım, gayet uluslararası bir grupla Seul'de gittiği bir barda sırt çantasını, montunu, cüzdanını unutuyor, kısaca sadece kendisini alıp çıkıyor. Sanırım kafası biraz hoştu... Ertesi gün bu eşyaları bar yada club'ta unuttuğunu farkediyor, bara gidiyor fakat bulamıyorlar. Aradan bir kaç gün geçiyor ve biz Korece dersinde iken Hocamız Claudia'ya Seul'de bu yakınlarda birşeyini kaybedip kaybetmediğini soruyor, o da sayıyor hepsini. Bunları bulan bizim Hocanın arkadaşıymış, cüzdanda kimlik kartına bakınca Claudia'nın Degu'da Keimyeong Üniversitesinde olduğunu görünce bizim Hocayı aramış. Eşyalar tam olarak, para eksilmeden, hepsi kargoyla bizim arkadaşa ulaştırılıyor... Gerçekten Kore'de çantanızı bir yerde bıraksanız da unutsanız da o çantanın orada öylece durması çok normal bir durum. İnsanlar kendilerinin olmayan bir şeye el uzatmıyorlar. Çok onurlu bir ülke zaten.

Neyse, ben burada bu içeriksiz, iç dökmeye yönelik yazımı bitireyim.

içerikli bir yazıyla görüşmek üzere...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kore'de Ingilizce "takıntısı"

Bu aralar sık sık resmi işler peşinde koşturmam gerekti, dolayısıyla resmi ofislere giriş ve çıkışlarım oldu bolca. Aslında buraya ilk geldiğimden beri farkettiğim bir durumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Kore'de İngilizce öğrenimi ve Korece olmayan, Batıdan gelen herşeyin İngilizce olarak algılanması. Kore'de İngilizceyi düzgün konuşuyorsanız size hemen şu soruyu soruyorlar: "Siz Türkiye'de İngilizce konuşuyorsunuz öyle değil mi?" yada Türkçenin varlığını biliyorsa "Siz Türkçenin dışında İngilizce de konuşuyorsunuz Türkiye'de öyle değil mi?" Bu sadece Türklere sorulan bir soru değil, Polonyalı, Hollandalı, Finlandiyalı vb. arkadaşlarımın hepsinin karşılaştığı bir soru. Evet, biz kendi dilimizde konuşmuyoruz, öyle oturup İngilizce konuşuyoruz, Kürtçe konuşuyoruz... Yani Türkiye gerçeğinden o kadar uzak ki bu sorular, ironik geliyor insana bu sorular. "Abi bizim ülkemizde çeşit çeşit insan var ve biz onların kendi ana dillerinde konuşmalarına bi

Norebang nedir?

Norebang dünyada daha çok karaoke adıyla bilinen sosyal etkinliğin Korece karşılığıdır. Bang Korecede oda anlamına geliyor, nore ise şarkı, dolayısıyla Türkçe karşılığı şarkı odası oluyor. Bu yerler sabahın erken saatlerine kadar açık. Diyelim yurtta kalıyorsunuz, arkadaşlarınızla dışarıda zaman geçirdiniz ve yurdun son giriş saatini kaçırdınız (!) yada kaçırmış gibi yaptınız çünkü zaman öyle güzel geçiyordu ki ya yurdun son giriş saatini yada arkadaşlarınızla eğlenmeye devam etme şansını kaçıracaktınız. Hayat tercihlerden oluşuyor. Fakat hava da soğuk ve dışarıda zaman geçirmek istemiyorsunuz, e gece geç de oldu, öyleyse norebanga gidelim, hem eğleniriz, hem sıcak yer, hem de ucuz... Sabah yurt erken saatlerde açılıyor, açılınca yurda gider doğru düzgün dinleniriz diye düşünülebilinir, bu kısmı sadece hafta sonları için öneriyorum. Evde kalanlar için zaten böyle bir sorun yok! Norebang'ta bir kitap var, şarkı listesinden oluşuyor. Bu kitapta bulunan şarkıların kodları var ve makın

Güney Kore'de Burslu Eğitim -1-

Öncelikle bir başka ülkede eğitim görmenin zor olduğu kadar güzel yanları da var. Zor yanlarının içinde bambaşka bir kültürün içinde olmanız ve başınızın çaresine yine kendi başınıza bakmanız... Bunlardan önce elbette o ülkede olmanız gerek... Bunun için de başvuru yapmanız gerekli evrakları eksiksiz bir şekilde hazırlamış olmanız vb. Güney Kore'de, G. Kore devleti bursu ile eğitim için (lisans veya yüksek lisans-Master veya Doktora-)öncelikle G. Kore elçiliğine gidip başvuru evraklarını almanız gerekli. İstanbul'da bulunan konsolosluktan da bu bilgileri edinebilirsiniz fakat, birkaç arkadaşımın yaşadığı deneyim üzerine Ankara'daki elçiliğin daha bilgili ve içerikli destekte bulunduğu kanısına vardık, sanırım elçilik bu konuda daha tecrübeli. Türkiye'den daha önce ve genellikle G. Kore'ye eğitim için gidenlerin çoğu Kore dili ve edebiyatı okuyan öğrenciler iken şimdi diğer bölümlerden de gidenlerin arttığı belirtilmekte. Özellikle Kore eğitime çok destek veriyor ve