Ana içeriğe atla

Kore'den müzik- Clazziquai- Romeo and Juliet

Bu da sevdiğim şarkılardan biri, siz de youtube'tan diğer parçalarını da dinleyebilirsiniz. Gerçi bunu Kore'ye dair hazırladığım sonbahardan kışa isimli videoda kullanmıştım, yine de yeniden yine yeni yeniden paylaşmak istedim.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Thank you a bunch for sharing this with all of us you really
recognize what you are speaking about! Bookmarked.
Please additionally seek advice from my website =). We may
have a hyperlink change agreement among us

Also visit my weblog ... top online casinos in us ()
Adsız dedi ki…
Hello there! This blog post couldn't be written any better! Looking at this article reminds me of my previous roommate! He constantly kept talking about this. I most certainly will send this article to him. Pretty sure he will have a great read. I appreciate you for sharing!

My website - top online casinos with no deposit bonus

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kore'de Ingilizce "takıntısı"

Bu aralar sık sık resmi işler peşinde koşturmam gerekti, dolayısıyla resmi ofislere giriş ve çıkışlarım oldu bolca. Aslında buraya ilk geldiğimden beri farkettiğim bir durumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Kore'de İngilizce öğrenimi ve Korece olmayan, Batıdan gelen herşeyin İngilizce olarak algılanması. Kore'de İngilizceyi düzgün konuşuyorsanız size hemen şu soruyu soruyorlar: "Siz Türkiye'de İngilizce konuşuyorsunuz öyle değil mi?" yada Türkçenin varlığını biliyorsa "Siz Türkçenin dışında İngilizce de konuşuyorsunuz Türkiye'de öyle değil mi?" Bu sadece Türklere sorulan bir soru değil, Polonyalı, Hollandalı, Finlandiyalı vb. arkadaşlarımın hepsinin karşılaştığı bir soru. Evet, biz kendi dilimizde konuşmuyoruz, öyle oturup İngilizce konuşuyoruz, Kürtçe konuşuyoruz... Yani Türkiye gerçeğinden o kadar uzak ki bu sorular, ironik geliyor insana bu sorular. "Abi bizim ülkemizde çeşit çeşit insan var ve biz onların kendi ana dillerinde konuşmalarına bi

Güney Kore'de Burslu Eğitim -1-

Öncelikle bir başka ülkede eğitim görmenin zor olduğu kadar güzel yanları da var. Zor yanlarının içinde bambaşka bir kültürün içinde olmanız ve başınızın çaresine yine kendi başınıza bakmanız... Bunlardan önce elbette o ülkede olmanız gerek... Bunun için de başvuru yapmanız gerekli evrakları eksiksiz bir şekilde hazırlamış olmanız vb. Güney Kore'de, G. Kore devleti bursu ile eğitim için (lisans veya yüksek lisans-Master veya Doktora-)öncelikle G. Kore elçiliğine gidip başvuru evraklarını almanız gerekli. İstanbul'da bulunan konsolosluktan da bu bilgileri edinebilirsiniz fakat, birkaç arkadaşımın yaşadığı deneyim üzerine Ankara'daki elçiliğin daha bilgili ve içerikli destekte bulunduğu kanısına vardık, sanırım elçilik bu konuda daha tecrübeli. Türkiye'den daha önce ve genellikle G. Kore'ye eğitim için gidenlerin çoğu Kore dili ve edebiyatı okuyan öğrenciler iken şimdi diğer bölümlerden de gidenlerin arttığı belirtilmekte. Özellikle Kore eğitime çok destek veriyor ve

Norebang nedir?

Norebang dünyada daha çok karaoke adıyla bilinen sosyal etkinliğin Korece karşılığıdır. Bang Korecede oda anlamına geliyor, nore ise şarkı, dolayısıyla Türkçe karşılığı şarkı odası oluyor. Bu yerler sabahın erken saatlerine kadar açık. Diyelim yurtta kalıyorsunuz, arkadaşlarınızla dışarıda zaman geçirdiniz ve yurdun son giriş saatini kaçırdınız (!) yada kaçırmış gibi yaptınız çünkü zaman öyle güzel geçiyordu ki ya yurdun son giriş saatini yada arkadaşlarınızla eğlenmeye devam etme şansını kaçıracaktınız. Hayat tercihlerden oluşuyor. Fakat hava da soğuk ve dışarıda zaman geçirmek istemiyorsunuz, e gece geç de oldu, öyleyse norebanga gidelim, hem eğleniriz, hem sıcak yer, hem de ucuz... Sabah yurt erken saatlerde açılıyor, açılınca yurda gider doğru düzgün dinleniriz diye düşünülebilinir, bu kısmı sadece hafta sonları için öneriyorum. Evde kalanlar için zaten böyle bir sorun yok! Norebang'ta bir kitap var, şarkı listesinden oluşuyor. Bu kitapta bulunan şarkıların kodları var ve makın